Tahvil faizlerindeki artış yabancıların radarında
Birol BOZKURT
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Türkiye ekonomisinde yaşanan değişim rüzgârları ve Ortodoks ekonomi kurallarına dönüş süreci, özellikle son 5 yılda Türkiye’den çekilen yabancı yatırımcıların dikkatlerini yeniden Türkiye ekonomisine çevirmesine neden oldu.
Merkez Bankası’nın uyguladığı faiz politikası ve bağlantı yabancı yatırımcılardan tam not alırken, bankacılık tarafında atılan normalleşme adımları da yabancıların radarında. Merkez Bankası, son düzenlemesiyle şirketlerin krediye erişimini kolaylaştırmak amacıyla bankaların kullandırdığı kredilere yüzde 30 teminat değeri tesis edilmesi uygulamasına ve fatura karşılığı kredi uygulamasına son verdi.
Ayrıca TL’ye geçişin hızlandığını gösteren veriler doğrultusunda, gerçek kişiler için daha önce aylık yüzde 2’den yüzde 2,5’e çıkarılan TL pay artış hedefi de aylık yüzde 3,5’e çıkarıldı. Bu adım, mevduat faizlerindeki yükselişi desteklemeyi amaçlasa da, elinde devlet tahvili bulundurmak istemeyen bankaların devlet tahvillerini satmasına ve tahvil faizlerinin yukarı yönlü ivmelenmesine yol açabilir. 2 yıllık tahvil faizleri zaten siyasi faiz oranının üzerine çıktı.
Ekonomistler, yatırım yapmayı düşünen yabancı yatırımcıların öncelikle tahvil faizlerine baktığını, bu durumun başlangıçta borsayı olumsuz etkileyeceğini ancak uzun vadede yabancı yatırımcıların kalıcı olarak geri dönüşünün önünü açması açısından önemli olduğunu söylüyor. Ekonomistler, devlet tahvillerindeki pozitif reel faiz oranının yabancıların getirisini hızlandıracağına dikkat çekerek, politika değişikliği yapılmadığı takdirde tahvil faizlerinin 2024’te önemli bir getiri potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Merkez Bankası’nın son 5 toplantısında üst üste yaptığı faiz artışlarıyla siyasi faiz oranı yüzde 8,5’ten yüzde 35’e çıkarıldı. Siyasi faiz oranı, Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda gelecek yıl sonu için öngörülen enflasyon oranının altında kalsa da, Başkan Hafize Gaye Erkan’ın sıkılaştırmanın devam edeceği yönündeki açıklamaları, yeni faiz artışlarının mümkün olabileceğinin sinyalini verdi.
Bankaların tahvil talebinin azalması bekleniyor
Merkez Bankası’nın teminat olanağını kaldırmasının, bankaların TL sabit faizli tahvil stoklarını artırma yükümlülüklerini önemli ölçüde azaltması bekleniyor. Talebin azalmasıyla tahvil faizlerinin daha da yükselebileceği belirtiliyor. Bu kapsamda 2 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 38’i aşıyor, 5 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 32,60, 10 yıllık gösterge tahvil faizi ise yüzde 28,44 seviyesinde bulunuyor.
Yabancıların gözü tahvil faizlerinde
DİBS’de yabancıların statüsü, 10 yıl önceki zirve noktası olan 70 milyar dolardan 1 milyar dolara geriledi. Ekonomi politikalarının normalleşmeye başladığı Haziran ayından bu yana Türkiye’nin 10 yıllık gösterge tahvil faizleri yüzde 20’nin üzerinde artarak tüm zamanların en yüksek seviyesi olan yüzde 30’a ulaştı. Ekonomistler, yerel para birimleri cinsinden gelişmekte olan piyasa tahvil getirilerinin ABD Hazine tahvillerine yakın seyrederek tam bir getiri elde edilmesini zorlaştırdığını söylüyor.
Ata Yatırım Hazine Müsteşarlığı GMY Etem Öztekin: Normalleşme adımları piyasa açısından olumlu
Merkez Bankası’nın sadeleşme adımları çerçevesinde menkul kıymet oluşturma zorunluluğunun kaldırıldığına ilişkin duyurunun yayımlanmasıyla birlikte TL cinsinden devlet tahvili getiri eğrisindeki yukarı yönlü hareketin hızlandığını gözlemledik.
Alınan karar piyasaya değerli bir tahvil satışını getireceğinden özellikle getiri eğrisinin kısa ve orta vadede faiz oranlarındaki yükselişin devam etmesi beklenebilir. Atılan reel adımların devam etmesi durumunda enflasyona ilişkin olumlu beklentilerin güçleneceğini, getiri eğrisinde uzun vadede daha yatay bir hareket beklenebileceğini düşünüyoruz.
Bu beklentilerin gerçekleşmesi durumunda bankaların elinde bulunan sabit faizli devlet tahvillerinin değerlemesinde olumsuz bir tablo oluşsa da piyasa koşullarının normalleşmesi gibi olumlu etkiler daha öngörülebilir hale gelecek ve kredi-mevduat marjları daha gerçekçi seviyelerde oluşacaktır. Süreci bankalar için daha yönetilebilir hale getirin. Biz bunu olumlu görüyoruz.
Hazine 5 yıl vadeli dolar cinsinden sukuk ihracına başladı
Hazine ve Maliye Bakanlığı, bankalara Ocak 2029 vadeli dolar cinsinden sukuk ihraç etme yetkisi verdi. Hazine Müsteşarlığından yapılan açıklamada, “(Hazine)…
“Emirates NBD Capital, HSBC, JPM, Kuveyt Finans Evi ve QNB Capital, uluslararası sermaye piyasalarında dolar cinsinden kira sertifikası ihraç etme yetkisine sahip oldu.” Hazine bu yıl uluslararası piyasalardan 7,5 milyar dolar borçlandı. Geçen yıl uluslararası piyasalardan 11 milyar dolar borçlanan Hazine, bu yıl 10 milyar dolar borçlanma öngörüyordu.
Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2024 programına göre Hazine, uluslararası sermaye piyasalarından tahvil ve kira sertifikası ihracı yoluyla gelecek yıl 10 milyar dolarlık finansman öngörüyor. QNB Finansbank ve Mersin Liman tahvil ihracına izin verdi. QNB Finansbank, 10 yıl vadeli dolar cinsinden sermaye niteliğinde tahvil ihracına yönelik yatırımcı toplantılarına, Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği ise 5 yıl vadeli dolar cinsi tahvil ihracına yönelik yatırımcı toplantılarına izin verdi.